EDEBİYAT DERSİMİZ

Öğrencilerin edebiyat dersiyle ilgili kaynak ve sorulara ulaşabilmesini amaç edindik. Katkılarınızla zaman içinde zengin içerikli bir blog halini alacağımızı umuyorum.

19.01.2008

REALİZM

REALİZM
Realizm, 19. yy’da Roman­tik akıma tepki olarak doğmuştur. Bu akım, gerçeği olduğu gibi anlatmayı ilke edinmiştir.
19. yüzyılda deneysel bilimler alabildiğine gelişmiştir. Bu dönemde bilim, insan yaşamına uygulanmış, yaşam çok kolaylaşmış; bilim adam­ları toplum katında büyük değer kazanmışlardır. Bir başka deyişle yaşam gerçeğinin algılanmasın­da ve sorunların çözümünde bilimsel ilkelerden hareket edilmiştir. Aynı dönemde ortaya çıkan August Comte’un pozitivizm (olguculuk) felsefesi, edebiyatta Realizmin doğmasına yol açmıştır. Pozitivizm, doğadaki olayları metafizik düşünce­ler yerine bilimsel gözlem ve deneylerle açıklama­ya çalışan, neden-sonuç ilkesine önem veren bir felsefe akımıdır.
“Olayları gözleyerek onları yöneten yasaları bulma” yöntemi toplumsal olaylara, bu arada edebiyata da uygulanmış, bundan da Realizm akımı doğmuştur.
Romantiklerle çağdaş olan Balzac, Stend-hal, Merimee gibi sanatçılar realist akımın müjde­cisi ve hazırlayıcıları olmuş, bu akım Gustave Fla-ubert’in “Madame Bovary” romanını yayımlama­sı ile kesin biçimini almıştır. G. Flaubert, realist akımın kuramcısı sayılmaktadır.
Realizmin Özellikleri:
1.
Realizm, duyguya ve hayale geniş yer veren Romantizme bir tepkidir. Bu akımda gözlem ve araştırma ön plana çıkmıştır.
2. Realist yazarların çoğu anket yöntemiyle bil­gi toplamışlar, gözlemlerini günlük olarak kaydetmişler, sonra da bunları eserlerinde malzeme olarak kullanmışlardır (Bu özellik natüralist yazarlarda da vardır).
3. Realizmde gerçekler olduğu gibi yansıtılmış; sanatçılar eserlerine kişiliklerini (duygularını) katmamış, nesnel davranmışlardır.
4. Realist sanatçı, bir bilim adamı gibi davranmıştır.
5. Realist eserlerde olağanüstü kişi ya da olay­lara yer verilmemiş günlük yaşamda görülen ya da görülebilecek olaylar anlatılmış, “fo­toğrafçı gerçekçilik” anlayışı benimsenmiştir.
6. Realist eserlerde insan yaşadığı çevre içinde ele alınmış, kişiliğin oluşmasında çevresel koşullara dikkat çekilmiş ve eserlerde çevre betimlemeleri kahramanların psikolojilerini yansıtmak amacıyla yapılmıştır.
7. Romantik eserlerde betimlemeler süs olsun diye yapılıyordu. Realizmde ise betimlemeler kişilerin iç ve dış yapılarını etkileyen bir öğe olarak düşünülmüştür. Betimlemelerde aşırı­lığa kaçılmamıştır.
8. Realist eserlerde üslubun açık, sağlam, yap­macıksız, söz sanatlarından uzak olmasına önem verilmiş; biçimsel güzelliğe dikkat edilmiş, “sanat için sanat” ilkesi benimsen­miştir.
9. Realist yazarlar insan - toplum ilişkisini kuru denilecek denli, yalın bir anlatımla vermişler; insanı toplumsal çevresi çinde anlatmışlar­dır.
10. Realizmde en çok gelişen iki tür roman ve öyküdür. Diğer türler ikinci planda kalmıştır.
11. Realist yöntemle yazılan şiir akımına “Parnasizm” adı verilmiştir.
Realizmin Önemli Sanatçıları:
H. de Balzac…………………. roman, öykü, tiyatro
Stendhal……………………….. roman
Gustave Flauberte………… roman
Dostoyevski………………….. roman
Tolstoy………………………….. roman
A. Çehov……………………….. öykü, tiyatro
M. Gorki…………………………. roman
Danielde Foe………………… roman
Charles Dickens…………… roman
Emest Hemingway……….. roman, öykü
Jack London…………………. roman
Mark Twain……………………. roman

Realizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Recaizâde Mahmut Ekrem……… roman
Samipaşazâde Sezai………………. roman, öykü
HalitZiya Uşaklıgil……………………. roman
Mehmet Rauf……………………………. roman
Refik Hallt Karay……………………… roman
Yakup Kadri Karaosmanoğlu….. roman
Halide EdipAdıvar……………………. roman

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi